Bulimia Nervoza, tekrarlayan tıkınırcasına yeme ataklarının (tek seferde bir öğünde alınabilecek kalorinin kat be kat fazlasını alacak şekilde yeme) ardından kilo kontrol davranışlarının (ör. kusma, kısıtlı beslenme, aşırı egzersiz gibi) sergilendiği bir yeme bozukluğudur.1 Genellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde başlar ve kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür.
Bulimia Nervoza geliştiren kişiler aşağıdaki belirtileri deneyimler:1
Bulimia Nervoza yaşayan kişiler tıkınırcasına yemenin ardından kilo alımına dair yoğun kaygı ve korku hisseder. Kilo almanın önüne geçmek ve kilo verebilmek için yeme atağının ardından yediklerini kusar. Kustuğunda vücudunu yiyeceklerden arındırdığını düşünerek kilo almayacağını varsayar. Böylelikle kilo almaya karşı duyduğu kaygı anlık olarak azalır. Kusmanın yanı sıra aşırı ve sürekli egzersiz yapmak, müshil veya idrar söktürücü ilaçlar kullanmak gibi telafi edici davranışlar sergiler. Bununla birlikte ‘’kilo aldıracağını’’ düşündüğü bazı yiyecekleri yemekten, düzenli aralıklarla öğün tüketmekten ve az miktarda yiyerek tok hissetmekten kaçınır. Bu davranışlar kısa bir süre için kaygıyı azaltsa da kişinin sürekli aç kalması iştahının artmasına yol açar ve tıkınırcasına yeme atağı başlar. Tıkınırcasına yeme atağının ardından kilo almaya dair yoğun kaygı ve korku ile telafi etme döngüsü yeniden başlar.2
Bulimia Nervoza tedavi edilmediğinde böbrek fonksiyonlarının bozulmasına, kalp atımının düzensizleşmesine, ağız ve mide rahatsızlıkları gibi önemli fiziksel sağlık sorunlarının ve depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olur.1,2
Yeme bozukluklarının, özellikle bulimia nervozanın tedavisinde etkisi bilimsel çalışmalarla en fazla gösterilmiş tedavi yaklaşımı Bilişsel Davranışçı Terapi kısa adıyla BDT’dir.2,3,4,5,6 Tedavide danışanın yeme sorununun üstesinden gelmek için iş birliği içerisinde çalışılır. Tedavi sürecinde yeme düzeni oluşturularak tıkınırcasına yemenin azalması hedeflenir. Bununla birlikte kişinin kilo almaktan kaçınmak için sergilediği davranışlar düzenlenir. Böylelikle kişinin kilo alımına karşı duyduğu kaygıya ve korkuya karşı toleransının artması amaçlanır.2,3
Bununla birlikte kişinin kendisini sadece vücut şekli, kilo ve yeme üzerindeki kontrolü üzerinden değerlendirmesinin değişimi hedeflenir. Vücut şekli ve kilosuyla ilgili yaşadığı kaygıyı azaltmak için sergilediği kontrol etme davranışları (sık tartılma veya hiç tartılmama, ayna karşısında vücudunu kontrol etme gibi) azaltılır. Kişinin kendisini sadece vücut şekline ve kilosuna göre değil yaşamındaki diğer alanlarıyla da değerlendirmesi sağlanır.2,3
Ekibimiz Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’nun BDT Eğitimlerini tamamlamış, süpervizyonu altında klinik deneyim kazanmış, geliştirdiği model çerçevesinde çalışan klinik psikologlardan oluşmaktadır.
Prof. Dr.
Klinik Psikolog
Dr. Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Psikolog
Psikolog