Anoreksiya nervoza; anormal derecede düşük beden ağırlığı, kilo almaya yönelik yüksek düzey kaygı, buna bağlı olarak yemenin ciddi kısıtlanması ve bozulmuş beden algısı ile karakterize olan bir yeme bozukluğudur. çoğunlukla ilk olarak ergenlik döneminde görülmeye başlanan bu sorunun dünya genelinde kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla daha yüksektir (sırasıyla %4 ve %0.3). Anoreksiya nervoza, ileri düzeylerinde ciddi sağlık sorunları ve ölüm tehlikesi içerdiğinden titizlikle yaklaşılması gereken bir sorundur. 1
Anoksiya Nervosa belirtilerini üç ana kategoride ele almak mümkündür:2
İki alt tipi olan anoreksiyada kişiler bazen tıkınırcasına yiyip sonrasında yediklerini çeşitli şekillerde çıkarırken (tıkınırcasına yeme ve çıkarma tipi anoreksiya) bazen de yemek yemeyi aşırı düzeyde kısıtlarlar (kısıtlayıcı tip anoreksiya).2
Anoreksiya nervoza geliştiren kişiler için yiyecekler birer besin kaynağından ziyade korku kaynağıdır. Bu korku yüzünden yemek yemeye yönelik katı kurallar uygularlar. Belli yiyecekleri asla tüketmeyebilirler (karbonhidrat gibi), yeme saatleri belirlerler, yemek yemeye yönelik ritüeller geliştirebilirler (yediklerini belli bir sırada yeme,, yiyecekleri gereğinden fazla çiğneme vb.).
Alınan kalorilerden "kurtulmak" anoreksiyada önemli bir meseledir. Bu yüzden halsizliği, sakatlığı, havayı umursamaksızın çok yoğun ve katı şekilde spor yapabilirler. çok katı diyetler uygulayıp uzun oruçlar tutabilirler. Bazen de yediklerini çıkartmak için kendilerini bilinçli olarak kusturabilir, laksatif (müshil ilacı) veya diüretik (idrar sökücü) ilaçlar kullanabilirler.
Bu sorunun bir diğer önemli parçası olan bozulmuş beden algısıyla anoreksiya nervoza geliştiren kişiler çok zayıf olsalar bile kendilerini kilolu olarak algılamaya devam ederler. Sık tartılarak kilolarını kontrol altında tuttuklarından emin olmak isterler. Bazıları da rakamı görmek istemedikleri için hiç tartıya çıkmaz ama zayıflama çabasını sürdürür. Tıpkı "güvenli yemekleri" olduğu gibi "güvenli kiloları" olabilir. Kilolu olduklarına inandıklarından bol giyinirler, sadece karanlıkta giyinip soyunurlar. İnsanların önünde yemekten rahatsız olurlar, gözlenmek istemezler, bu yüzden yalnız yerler. Katı yeme kuralları uygulamak ve yalnız yemek bu kişilerin sosyal hayatının kısıtlanması ile sonuçlanır.
Anoreksiya nervoza geliştirmiş kişiler yetersiz beslenmeden kaynaklı konsantrasyon güçlüğü, baş dönmesi, bayılma, üşüme gibi nörolojik; akut reflü, bağırsak hareketlerinin yavaşlaması gibi gastrolojik; menstürel döngünün bozulması, tiroid sorunları gibi hormonal; diş zayıflığı veya hassasiyeti, kusmaya bağlı diş dökülmesi gibi dental; cilt kuruluğu, saç dökülmesi gibi dermatolojik ve ciddi kardiyovasküler sorunlar geliştirirler. Sorunun ileri seviyelerinde beden kitle indeksi çok düşük olduğunda, bedendeki sistemlerin düzgün çalışamamasından ötürü ölüm riski söz konusudur.3
Uluslararası tedavi protokolleri bu alanda yapılan bilimsel çalışmaları göz önünde bulundurarak anoreksiya nervozanın tedavisinde BDT veya açılımıyla Bilişsel Davranışçı Terapi'yi etkili yaklaşımlar içinde en üst sırada listelemektedir.4 Tamamen işbirliğine dayanan süreç boyunca kişiye sorunu hakkında geniş kapsamlı bilgilendirme yapılır. Kişiye özel olarak planlanan tedavide birinci ve en önemli amaç kişiyi sağlıklı bir beden kitle indeksine kavuşturmaktır. Böylece kişinin karşı karşıya olduğu olası fiziksel sağlık sorunları azaltılır. Tedavinin bir diğer önemli hedefi ise kişinin yeme davranışları üzerindeki kontrolünü geliştirmek ve yemekle kurduğu sorunlu ilişkiyi dönüştürmektir. Bununla birlikte kişinin bozulmuş beden algısı ele alınır. Kişinin kilosuna ve görüntüsüne verdiği önemi azaltmak ve hayattaki özdeğerini destekleyecek yeni alanlar keşfetmek üzerine çalışılır. Bu sayede terapi bittikten sonra sorunun nüks etmemesi ve tedavide elde edilen iyileşmenin kalıcı olması sağlanır.5,6
Ekibimiz Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’nun BDT Eğitimlerini tamamlamış, süpervizyonu altında klinik deneyim kazanmış, geliştirdiği model çerçevesinde çalışan klinik psikologlardan oluşmaktadır.
Prof. Dr.
Klinik Psikolog
Dr. Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Psikolog
Psikolog