Yaygın anksiyete bozukluğu kişinin hayatında birçok farklı alanda olabilecek en kötü sonuçları veya olayları kontrol edemediği bir şekilde düşündüğü ve yoğun kaygı duyduğu bir sorundur. Günlük hayatta her insanın belirli düzeyde kaygı duyması ve endişe yaşaması normal olsa da; yaygın anksiyete yaşayan kişiler diğer herkesin mesele edebileceği konular (örneğin iş, okul, finansal durum, sağlık, sosyal ilişkiler vb.) karşısında daha fazla endişelenirler.1
Yaygın anksiyete bozukluğunda kişi aşağıdaki belirtileri deneyimler:1
Bu belirtilerin sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Pek çok anksiyete bozukluğunda olduğu gibi yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan kişi, belirsizliğe tahammül etmekte zorlanır. Belirsiz durumlar karşısında ne yaşayacağından ve bu durumlarla nasıl baş edebileceğinden ‘’emin olamaz’’. Bu nedenle belirsizlik ile karşı karşıya kaldığında yüksek düzeyde kaygı duyar ve birtakım fiziksel belirtiler (ör. kas gerginliği, kolay yorulma vb.) yaşar. Bu nedenle belirsiz durumlar ve olabilecek olumsuz sonuçlar ile baş edebilmek için zihninde kurmaya, plan yapmaya ve hazırlıklı olmaya çalışır. Bu çaba sonucu başına gelebilecek olumsuz sonuçlara karşı hazır olduğunu ve ‘’felaketleri’’ engellediğini düşünür. Böylelikle kaygı o an için azalır, ancak bu azalma uzun vadede kalıcı değildir. Çünkü kişi, plan yapmadığı ve hazır olmadığı durumlar ile her karşılaştığında kaygısı artar ve yine kafasında senaryolar kurarak bu kaygıyı bastırmaya çalışır. Kişi, kaygıdan kaçındığı sürece günlük hayatı kısıtlanır, hayattan zevk alamaz ve andan kopar.2,3
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde etkili bir tedavi yaklaşımıdır.2,3,4,5 Kişiye göre değişmekle beraber BDT ile 12-15 seans arasında iyileşmenin sağlanması hedeflenir.3
Tedavi sürecinde kişinin belirsizlik ile ilişkisinin değişmesi, kişinin belirsizliğe toleransının artması ve böylelikle belirsiz durumlar karşısında yaşadığı endişenin ve kaygının azalması hedeflenir. Bu hedef doğrultusunda kişinin aşırı endişe ve kaygı yaşadığı durumlar belirlenir. Danışan ve terapist iş birliği içerisinde kişinin kendisinde kaygı yaratan durumların adım adım içerisine girmesine yönelik egzersizler planlanır. Egzersizler sırasında kişi, karşılaşmaktan kaçındığı olumsuz sonuçların ne kadar sıklıkla meydana geldiğini görür. Bu sonuçlarla karşılaştığında ise gerçekten ‘’felaket’’ mi yoksa baş edebileceği durumlarla mı karşı karşıya olduğunu deneyimleme fırsatı elde eder. Bu sayede gerçekçi değerlendirme yapabilir ve etkili baş etme becerileri kazanır. Aynı zamanda kişi kaygısını etkili bir biçimde düzenlemeyi öğrenir. Böylelikle kişinin belirsizliğe ve kaygıya tahammülü artar. Tedavi sona erdiğinde kişinin süreç içerisinde öğrendiği etkili baş etme becerilerini uygulamaya devam etmesi iyilik halinin kalıcı olmasını sağlar.
Ekibimiz Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’nun BDT Eğitimlerini tamamlamış, süpervizyonu altında klinik deneyim kazanmış, geliştirdiği model çerçevesinde çalışan klinik psikologlardan oluşmaktadır.
Prof. Dr.
Klinik Psikolog
Dr. Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
Psikolog
Psikolog