Belirsizliğe Tahammülsüzlük
Belirsizlikle aranız nasıldır? Beklediğiniz otobüsün durağa ne zaman geleceğini bilmediğinizde, hoşlandığınız kişinin de sizden hoşlanıp hoşlanmadığından emin olmadığınızda, iş yerinizde patronunuzun bu dönemki performansınızı nasıl değerlendireceğini kestiremediğinizde, ateşinizin gripten mi yoksa Covid’den mi olduğunu bilemediğinizde nasıl hissedersiniz?
Peki, akşam yemeğine gitmek için bildiğiniz bir restoranı mı tercih edersiniz, yoksa yeni bir restoranı mı? Daha önce denediğiniz bir yemeği mi sipariş edersiniz, yoksa yepyeni bir lezzetten yana mı şansınızı denersiniz? Adını duyduğunuz yeni bir diziye başlamak mı daha sizlik, her zaman zevkle izlediğiniz “o” dizinin bir bölümünü tekrar izlemek mi? Tüm bunların belirsizliğe tahammül edebilmek ile ne ilgisi var?
Belirsizliğe tahammülsüzlük nedir?
Belirsizlik, önemli ve yeterli bilgilnin olmadığı durumlar olarak tanımlanırken belirsizliğe tahammülsüzlük; belirsizlik karşısında kişinin olumsuz duygusal, düşünsel ve davranışsal tepki gösterme eğilimi olarak tanımlanır.1 Belirsiz durumlarda yoğun kaygı duymak, belirsiz durumlarda olabilecek en kötü şeyin gerçekleşeceğini düşünmek, belirsizlikleri gidermek adına her şeyi kontrol etmeye çalışmak bu tepkilere birer örnektir. “Kim belirsizlikten hoşlanır ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Elbetteki belirsizliğin hemen herkes için bir miktar rahatsızlık verici olması çok anlaşılır. Öte yandan kişilerin belirsizlik karşısında duyduğu rahatsızlık düzeyleri bir hayli farklılaşmakta ve kimileri belirsizlik karşısında çok daha yüksek düzeyde sıkıntı duymaktadır.2
Belirsizliğe tahammülsüzlüğün iki boyutu vardır; belirsiz durumları ciddi bir tehdit olarak algılama ve bu durumlarda eyleme geçmekte zorlanma. Belirsizliğe tahammülsüzlüğü yüksek olan kişiler “gelecekte yaşayabilecekleri olası felaketlere hazır olmaya” çalışırken, belirsiz durumlar içinde kaldıklarında etkili davranışlar sergilemekte zorlanırlar.3 “Geleceğin bana neler getireceğini her zaman bilmek isterim.” ve “Harekete geçme zamanı geldiğinde, belirsizlik elimi kolumu bağlar.” bu kişilerin sık kullanabileceği cümlelerdendir. Ayrıca, bu kişilerin belirsizliğe yönelik tehdit algısı olayın gerçekleşme ihtimalinden bağımsızdır. Yani aslında bir olayın gerçekleşme ihtimali çok düşük dahi olsa (örneğin bir uçağın düşmesi), bu olayı “kabul edilemez” ve “korkutucu” bulurlar.4
Belirsizliğe tahammülsüzlüğü yüksek olan kişilerin sergilediği davranışlar nelerdir?
Belirsizliğe tahammülsüzlüğü yüksek olan kişilerin doğal eğilimi belirsiz durumlardan kaçınmak veya kaçınmak mümkün olmadığında belirsizliği ortadan kaldırmaya çalışmaktır.5 Bu doğrultuda sık sergilenen davranışlar şunlardır:6
- Detaylı listeler hazırlamak: Gün içinde yapılacaklar, hafta boyu pişirelecek yemekler, tatilde gezilecek rotalar, kullanılacak toplu taşıma araçları… Aklınıza gelebilecek her şeyin bir listesini çıkartmak mümkün.
- Her şeyi birden fazla kez kontrol etmek: “Emin olmak” belirsizliğin huzursuzluğunu kısa süreli de olsa dindirdiğinden, yaptığını bildiği şeyleri dahi tekrar kontrol etmek; örneğin evden çıkarken ütünün fişine tam üç kere bakmak, bir mesajı göndermeden önce defalarca kez okumak vb.
- Başkalarından güvence aramak: “Net bir şekilde en doğru” adımı atmak adına sürekli başkalarının fikirlerini almak, araştırmalar yapmak.
- Ertelemek: Özellikle sonucundan “emin olunamayan” seçenekleri bir başka sefere bırakıp alternatiflerine yönelmek; bu ister bir sorumluluk, isterse yeni bir diziye başlamak olsun.
- Dikkati dağıtmak: Belirsiz durumu düşünmemek için kendini meşgul etmek; örneğin iş başvurusuna dönüş beklerken sürekli uyumak veya film izlemek.
- İş bölümü yapmayı reddetmek: Başkasının yapacağı işin kalitesinin belirsizliğindense her işi kendi başına yapmak.
- Belirsiz durumların için girmemek: Örneğin sevmediği bir kişinin gelip gelmeyeceğinden emin olmadıkça arkadaşının doğum gününe gitmemek.
Kişiler belirsizlik karşısında ortaya çıkan nahoş deneyimlerinin önüne geçmek için yukarıda sayılan davranışlar ile bir kontrol hissi elde ederler. Ancak bu kontrol hissi bir illüzyondan öteye gidemez, çünkü hayatta kontrol edemeyeceğimiz pek çok belirsizlik vardır. Dolayısıyla belirsizlik kişi için bir tehdit olarak kalmaya devam eder. Hayatın belirsizliklerine karşı kazanamayacağı bir savaşa giren kişi ne yazık ki bazı bedeller öder. Belirsizliğin daima korkutucu olması, belirsizliği gidermek için gösterilen yoğun çabanın süremesi ve bunun kişinin aile hayatını, iş hayatını ve sosyal hayatını olumsuz etkilemesi bu bedellerden birkaçıdır.
Belirsizliğe tahammülsüzlüğün psikolojik sorunlar ile ilişkisi
Yapılan araştırmalar kişinin belirsizliği nasıl karşıladığının ve belirsizlik karşısında nasıl davrandığının pek çok psikolojik sorunun gelişmesinde ve sürmesinde önemli bir rolü olduğunu göstermektedir.7,8 Çeşitli sorunlarda görülen belirsizliğe tahammülsüzlük örnekleri şöyledir:
- Panik bozuklukta ortaya çıkan fiziksel belirtilerin “ciddi bir sorun” olabileceğine (örneğin kalp atışının hızlanmasının kalp krizi belirtisi olabileceği) ve panik atağın bir daha ne zaman ve nerede gerçekleşeceğine yönelik belirsizliğe tahammülsüzlük9
- Sosyal kaygıda grubun diğer üyelerinin kişideki kaygıyı fark edip etmediklerine (örneğin aşırı terleme veya ellerde titremeyi) ya da kişi hakkında ne düşündüklerine yönelik belirsizliğin yarattığı rahatsızlık7,10
- Obsesif kompulsif bozuklukta bir şeylerden emin olamamanın (örneğin ocağın gazı kapalı mı kontrolü) veya mikrop bulaşıp bulaşmadığının belirsizliğine yönelik tahammülsüzlük11
- Travmatik stres sonrasında tekrar benzer bir olay yaşama ihtimalinin belirsizliğinin yarattığı huzursuzluk12
- Yeme bozukluklarında kişinin bedeninin “mükemmeliğine” ve dışarıdan nasıl değerlendirileceğine yönelik belirsizliği tolere edememesi (“güvenli gıdalar tüketme”, sürekli tartılma vb.)13
- Depresyonda görülen karamsarlık da, bu kişilerin geleceğin belirsizliğini tolere etmekte zorlandığına işaret etmektedir.14
Görüldüğü üzere, tanılardan bağımsız olarak belirsizliğe tahammülsüzlük farklı sorunlarda ortak olarak görülen önemli bir özelliktir; bu nedenle terapide ele alınması oldukça önemlidir.
Belirsizliğe tahammül artırılabilir mi?
Evet! Bilişsel Davranışçı Terapi ya da kısa adıyla BDT şemsiyesi altında yer alan üçüncü nesil terapilerin (Kabul ve Kararlılık Terapisi, Klinik Davranış Analizi, Diyalektik Davranış Terapisi, Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi vb.) kabule ve sıkıntıyı tolere etmeye yönelik yöntemleri sayesinde belirsizliğe tahammülü arttırmak, makul riskleri göze alabilir hale gelerek hayatın içindeki belirsizliklerle yeni bir ilişki kurmak mümkündür. Böylece kişi yeniliklere ve değişimlere daha kolay uyum sağlayabilir, kararlarını daha rahat ve kendinden emin olarak alabilir, spontan gelişen durum ve olaylara daha açık olabilir ve hala kendini güvende hissedebilir.