Aşkın Öteki Yüzü: Ayrılık Acısı
Aşık olmanın ya da romantik bir ilişkide olmanın nasıl hissettirdiğini bir düşünün! Mutlu, heyecanlı ya da enerjik hissetmek aşkın doğasında var. Peki ya ayrılıklar, vedalar, bitişler... Onlar nasıl hissettiriyor ? İşte aşık olmak ya da romantik bir ilişki içinde olmak nasıl mutlu ve heyecanlı hissettiriyorsa, ayrılıklar da bir o kadar üzüntülü ve acılı hissettirir. Her ne sebeple olursa olsun romantik bir ilişkinin bitmesi oldukça stres yaratan bir durumdur. Kayıplar her zaman ölümle gerçekleşmek zorunda değildir; ayrılık da kişide bir çeşit kayıp duygusuna neden olur. Ölümle gerçekleşmeyen her türlü ayrılık ve kayıp da tıpkı ölüm sonrasında yaşanan gibi bir yas sürecini tetikler.1, 2
Ayrılık sonrası yas
Pek çok araştırma terk edilme, boşanma ya da romantik bir ilişkiden ayrılmanın bazı psikolojik tepkiler ya da fiziksel sorunlar ortaya çıkardığını gösteriyor. Ayrılık sonrası kalp hastalıkları, sindirim problemleri, baş ağrısı, uyku bozuklukları, depresyon, kaygı sorunları ve yaşam doyumunun azalması gibi sorunların görülme riski artıyor. 3, 4, 5, 6
Ayrılık sonrası yas yaşayan kişiler benzer duygusal zorluklar yaşar. Bunlar;
- Acı, üzüntü ve özlem hissetmek,
- Zihnin sürekli ayrılınan kişiyle meşgul olması,
- Ayrılığın gerçekliğine inanmakta güçlük,
- Duygusal hissizlik,
- Boğuluyormuş gibi olma hissi,
- Öfke ve gerginlik hali,
- Yalnız ve boşlukta hissetmek,
- Bir parçanızı kaybetmiş gibi hissetmek,
- Gelecekle ilgili endişelerin olması,
- Suçluluk duygusu,
- İlişkiyi hatırlatan şeyleri elde tutmaya çalışmak ya da ayrılığı hatırlatan şeylerden kaçınmak,
- Eski sevgiliyi aramayı istemek, sosyal medya platformlarından onun ne yaptığını takip etmek
- Onun sevdiği yerlerde ya da arkadaşlarıyla vakit geçirmek istemek,
- Eski sevgilinin yeni ilişkisi olup olmadığını kontrol etmek vb.
Ayrılık sonrası verilen yas tepkileri benzer olsa da bunların nasıl ve ne kadar süre yaşandığı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Kimileri ayrılık acısını daha kolay atlatabilirken, kimileri ayrılık sonrası gündelik hayatın akışına dönmekte oldukça zorlanır. Ayrılık sonrası 6 ay ile 1 yıllık süreç kişinin yeni hayatına uyum sürecidir. Kişi bu süreçte yukarıda saydığımız birçok durumu ve duyguyu deneyimlerken, yavaş yavaş yeniden gündelik hayata katılmaya ve işlevselliğini arttırmaya başlar. Ancak bazen işler biraz daha karmaşık bir hal alabilir ve kişinin ayrılık sonrası yas süreci sandığından daha uzun ve sancılı olabilir. Ayrılığa verilen yas tepkilerinin uzun zaman aynı şiddette hatta artarak devam etmesi, kişinin hayat kalitesinin gitgide bozulması artık yas sürecinin karmaşık bir hale geldiğini ve yasının uzadığını gösterir.
İnsan ayrılık acısını atlatmakta neden zorlanır?
Bu sorunun cevabını vermek için ayrılık acısının neden sürdüğünü anlamak önemlidir. Ayrılığa dair yazılan romanlar, şarkılar, şiirler... Hepsi ayrılığın nasıl sancılı bir süreç olduğunu anlatır. Sevgiliden ayrılınca biten şey sadece ilişkidir. Peki ya sevgiliyle ya da ilişkiyle özdeşleşen, onu hatırlatan anılar, ona ait duygular onlar da biter mi? Tabi ki hayır…Hala aşık hissetmek, onu özlemek, yanında olmak istemek, onu sevmek, ona öfkelenmek öyle doğal duygular ki, pek tabi hissedilebilir. Bir taraftan da sevgiliyle özdeşleşen onlarca şey var.
Ayrılık sonrası yas süreci; ilişkiyi hatırlatan, ayrılığın acısını ve sevgiliye duyulan özlemi tetikleyen şeyler karşısında geliştirilen bir dizi davranışlarla sürer. Kimi kişiler sevgiliye ait olan eşyaları elde tutar, fotoğraflara dönüp dönüp bakar, aşk mesajlarını defalarca okur, sosyal medyada onun attığı adımları takip eder, onunla gidilen yerlere gider. Bu şekilde sevgiliyi arama ve onunla yakınlık kurma çabası sürer. Kimi kişilerse ayrılık acısıyla eski sevgiliyi ve ayrılığı hatırlatan filmlerden, müziklerden, mekanlardan ya da hatırlatıcı herhangi bir şeyden kaçınarak uzaklaşır. Bu yakınlık arama ve kaçınma davranışları bir kişide aynı anda da görülebilir. Bunlar anlık olarak kişiye daha iyi hissettirirken uzun vadede ayrılığın gerçekliği ve duygusal zorluğu ile karşılaşmasını engeller. Bu yakınlık arama ve kaçınma davranışları bir çeşit kayıpla başa çıkma davranışlarıdır. Ancak sık tekrarlanan yakınlık arama ve acıdan kaçınma davranışları günlük hayatın kalitesini bozmaya başlar. Kişi artık daha sık eski sevgilisini düşünür ve git gide daha acılı hisseder. Atilla İlhan’nın Ayrılık da Sevdaya Dahil şiirinde de dediği gibi "her an ötekisiyle birlikte, her şey onunla ilgili" olmaya başlar.
...
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
Çünkü ayrılık da sevdâya dahil
Çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
Hiç bir ânı tek başına yaşayamazlar
Her ân ötekisiyle birlikte
Her şey onunla ilgili...
Atilla İlhan
Ayrılık sonrası yasın tedavisi
Ayrılık sonrası yas süreci ile ilgili yapılan çalışmalara baktığımızda Bilişsel ve Davranışçı Terapiler (BDT) etkili psikoterapi yaklaşımı olarak karşımıza çıkar.7 Ayrılığın acısını daha taşınabilir hissederek doğru yönetmek, hissedilen duygusal zorluğu tolere edebilmek ve yakınlık arama davranışlarını azaltmak sağlanır. Böylece hayat kalitesi artarken günlük hayatın sorumlulukları yerine getirebilir.