Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

Tıkınırcasına yeme bozukluğu nedir? 

Tıkınırcasına yeme (binge-eating), bir kişinin fazla miktarda yemeği hızla ve kontrolsüzce yemesidir. Miktarın fazlalığı, insanların genel olarak yediği porsiyona kıyasla değerlendirilir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişi yediği yemeğin çeşidini veya miktarını kontrol edemez. Bununla beraber, yeme eylemini durdurmakta güçlük çeker ve şişkinlik duyana kadar yemeye devam eder.1 

Tıkınırcasına yeme, bir çeşit atak halinde ortaya çıkar. Kişi, yeme ataklarının ardından yediği yemekleri telafi etmek için çabalamaz. Yani, yedikten sonra kusmaz, ilaç kullanmaz veya aşırı egzersiz yapmaz. Ancak, tıkınırcasına yeme ataklarına bağlı olarak belirgin fiziksel ve psikolojik sıkıntı duyar.1,2 

Tıkınırcasına yeme bozukluğu belirtileri nelerdir? 

Büyük porsiyonlarda yemek tüketmek, tek başına tıkınırcasına yeme bozukluğu olduğunu göstermez. Tıkınırcasına yemenin bozukluk olarak ele alınması için yeme ataklarının üç ay boyunca haftada en az bir kez gerçekleşmesi gerekir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu belirtileri ve yeme ataklarının özellikleri şunlardır:1  

Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan herkes bu belirtileri aynı şiddette yaşamayabilir veya belirtilerin hepsini göstermeyebilir. 

Tıkınırcasına yeme bozukluğu nasıl sürer? 

Birinin, sık aralıklarla büyük porsiyon yemek yemeye devam etmesi iki şekilde açıklanabilir. İlk olarak; kişi yemeğin kendisinden veya yeme eyleminden dolayı haz duyar. Yaşadığı doygunluk ve aldığı tatlar hoşuna gider. Genellikle, tıkınırcasına yeme bozukluğu olan biri çok hızlı yemek yer. Çiğneme veya boğazdan bir lokmanın geçmesi gibi deneyimlerden haz alıyor olması, kişinin hızlı ve çok yemek yemeye devam etmesine neden olur. Yeme ataklarının devam etmesinin bir diğer nedeni kişinin sıkıntı toleransının düşük olmasıdır. Kişi, hissettiği can sıkıcı duygularla ve hayatındaki olumsuzluklarla baş etmekte zorlandığında kendini yemeğe verir. Yemek yerken kısa süreliğine ona sıkıntı veren duygu ve durumlardan uzaklaşır. Böylece yemeği bir duygu düzenleme aracı olarak kullanır. Ancak yeme ataklarına, “Güçsüz bir iradeye sahibim, çok kilo aldım, sağlıksızım, çirkinim…” gibi düşünceler eşlik eder. Bu düşüncelerle birlikte kişi yine bir duygusal sıkıntı yaşar (örneğin kaygı veya suçluluk hissedebilir) ve bu sıkıntıdan da kaçmak için yine yemek yer. Böylece kısa süreliğine rahatlatıcı olan yemek, sıkıntının kaynağı haline gelerek sorun olmaya devam eder. 

Tıkınırcasına yeme bozukluğu tedavi edilmediğinde kişi psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarıyla karşılaşır. Yeme alışkanlıklarından ve kendinden tiksinme, bedeninden memnun olmama nedenleriyle depresyon ve kaygı sorunları bu sorunların başlıcalarıdır. Kişi, kendi fiziksel sağlığıyla ilgili kaygı duyduğu ancak durumu değiştiremediği için de farklı psikolojik sıkıntılar çekebilir. Düzensiz ve sağlıksız beslenmeden dolayı hızlı kilo artışına bağlı olarak kalp ve damar hastalıkları, ağız ve diş sağlığında bozulma, sindirim ve bağışıklık sisteminde zayıflama, hareketlerde kısıtlanma gibi sorunlarla karşılaşabilir. 

Tıkınırcasına yeme bozukluğunun etkili tedavisi 

Yeme bozukluklarının tedavisinde, kalıcı iyileşme sağlamada Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) oldukça etkilidir.2,3 Tıkınırcasına yeme bozukluğu ile çalışırken öncelikle kişinin yeme davranışları ve bununla ilişkili eylemleri incelenir. Tıkınırcasına yeme bozukluğunda, telafi edici davranışlar olmadığı için kişide yeme ataklarını ortaya çıkaran durumlar ve yeme ataklarının kendisiyle çalışılır. Yeme alışkanlıklarını anlamak ve terapi sürecinde ilerlemeyi görmek için kişi, yediklerini ve yemek yerkenki deneyimlerini not alır. Bu notlardan hareketle, kişiye sağlıklı bir yeme düzeni oluşturulur. Yemekle ilgili işlevsiz düşüncelerinin, yemekle kurulan sağlıklı bir ilişki ile değişmesi hedeflenir. Beden görünümünden memnun olmadığı için kişinin ayna, tartı gibi gereçlerin kullanımıyla da ilişkisi bozulmuş olabilir. Bu nedenle, kişinin görünüşüyle ilgili algılarına dayalı değişen davranışları tespit edilir ve bu davranışlar sağlıklı alternatifleri ile değiştirilir. Tıkınırcasına yeme, sıkıntı giderme aracı olabildiği için kişiye sıkıntı duyduğu durumlarla etkili baş etme becerileri kazandırılır. Sonuç olarak kişinin sıkıntı veren duygulara toleransının artması hedeflenir. Özetle terapi boyunca; yeme alışkanlıkları, kişisel bakım, sıkıntıyla baş etme ve duygu düzenleme alanlarında davranış değişiklikleri sağlanır. Bu yeni kazanılan davranışlar neticesinde kişinin iyilik hali kalıcı olur.

Kaynaklar

  1. American Psychiatric Association (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.).  
  2. Fairburn, C. G. (2020). Yeme bozuklukları ve bilişsel davranışçı terapi: Değerlendirme ve tedavi. (2. Basım) (B. Sevim, & G. Tezcan, Çev.). Psikonet Yayıncılık ve Eğitim Anonim Şirketi. (Orijinal kitap basım tarihi 2008)  
  3. Murphy, R., Straebler, S., Cooper, Z., & Fairburn, C. G. (2010). Cognitive behavioral therapy for eating disorders. Psychiatric Clinics, 33(3), 611-627.  

Danışan odaklı etkili terapistler

Ekibimiz Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’nun BDT Eğitimlerini tamamlamış, süpervizyonu altında klinik deneyim kazanmış, geliştirdiği model çerçevesinde çalışan klinik psikologlardan oluşmaktadır.

prof-dr-ebru-salcioglu
Ebru şalcıoğlu

Prof. Dr.

klinik-psikolog-dilara-ayata
Dilara ayata

Klinik Psikolog

dr-klinik-psikolog-betul-cetintulum-huyut
Betül çetintulum huyut

Dr. Klinik Psikolog

klinik-psikolog-ozge-cansu-baslamis
Özge Cansu başlamış

Klinik Psikolog

klinik-psikolog-atakan-akturk
Atakan aktürk

Klinik Psikolog

klinik-psikolog-ecem-guloglu
Ecem güloğlu

Klinik Psikolog

klinik-psikolog-emine-ozkan
Emine özkan veyselgil

Klinik Psikolog

klinik-psikolog-selin-sak
Selin sak

Klinik Psikolog

Klinik Asistanlar

Şimay Tutku ceyhan

Psikolog

Kaan akpınar

Psikolog

Bizimle İletişime Geç
Bir Sorun mu Var?

Mesaj Gönder

image