Depresyona Yakından Bakış
Hepimiz hayat boyu çeşitli zorluklar, bizi üzen olaylar yaşıyoruz. Kayıplar, kazalar, ayrılıklar, ilişki sorunları, ailevi sorunlar, iş yerinde yaşanan problemler, sağlık sorunları ve hatta doğal afetler bunlardan yalnızca birkaçı… Yaşadığımız bu olaylarla birlikte ortaya çıkan zorlayıcı duygularla baş etmeye çalışıyoruz. Etkili şekilde baş edemediğimizde üzgün ve çökkün hissetmeye devam ediyoruz ve en nihayetinde depresyon geliştirebiliyoruz.
Peki depresyonu gündelik hayatın normal ve sağlıklı bir duygusu olan “üzüntü”den ayıran nedir? Neden herkes her zorluğun ardından depresyona girmez? Depresyon nasıl gelişir? Depresyonun etkili tedavisindeki odak nedir? Bu yazımızda tüm bu sorulara cevap vermeyi hedefliyoruz. Hazırsak başlayalım!
Depresyon nedir?
Toplumda sık görülen psikolojik sorunlardan olan depresyon, “derin ve sürekli bir üzüntü hali” olarak bilinse de böylesi bir tarif depresyonu tanımlamak için yetersiz kalır. Depresyon duygusal boyutuna ek olarak; davranışsal, bilişsel ve fiziksel belirtileri de içeren çok boyutlu bir sorundur. Bu belirtiler:1
- Çökkün duygudurum; neredeyse her gün yoğun bir şekilde üzgün hissetme
- Karamsar düşünceler
- Daha önce ilgi duyulan aktivitelere yönelik ilgide ve bu aktivitelerden alınan keyifte belirgin bir azalma
- İştahta artma veya azalma ile birlikte istemsiz kilo alımı veya kilo kaybı
- Uykuya dalmada güçlük veya çok uzun saatler uyuma gibi uyku sorunları
- Bitkinlik, yorgunluk
- Hareketlerde ve konuşmada yavaşlama veya huzursuzca hızlanma
- Kendini değersiz veya suçlu görme
- Konsantrasyon güçlüğü
şeklinde sıralanabilir. Depresyonun ileri seviyelerinde ölüm – intihar düşünceleri de görülebilir. Kişinin rutinini bozan depresyon tedavi edilmediğinde hayatın önemli alanları bundan olumsuz etkilenir. Depresyona bağlı olarak ailevi sorunlar, ekonomik sorunlar ve ilişki sorunları ortaya çıkabilir.
Depresyon nasıl gelişir?
Depresyon sıklıkla olumsuz bir yaşam olayı tarafından tetiklense de, depresyonun gelişmesine ve sürmesine neden olan süreç farklıdır. Depresyonu sürdüren, kişinin zorlayıcı yaşam olayları karşısında sergilediği ve sergilemediği davranışlarıdır.2 Bunu bir örnekle açıklayalım:
“Nehir 23 yaşında bir gıda mühendisi. Mezuniyetinin ardından bir yıl geçmesine rağmen iş bulmakta zorlanan Nehir umutsuzluğa kapılarak iş aramayı bırakır. Bu konu ailesiyle arasında tartışmalara sebep olduğundan Nehir evdeki vaktinin çoğunu odasında, yatakta karamsar düşünceler içerisinde veya uyuyarak geçirir. Beceriksiz biri olduğu ve hobilerine vakit ayırmayı hak etmediği düşüncesiyle uzun yıllardır keyifle çaldığı kemanına artık elini sürmez. İş bulup çalışmaya başlayan arkadaşlarının yanında kendini kötü hissedeceğini düşündüğü için onlarla buluşmaya isteksizdir. Yalnızca erkek arkadaşıyla görüşmeye devam eder; bütün gün boyunca iş bulamayışı hakkında ona dert yanar. Erkek arkadaşıyla geçirdiği zaman bile artık eskisi kadar keyifli değildir. Bu gerçek Nehir’i daha da olumsuz etkiler. Hayat gitgide anlamsız gelir.“
Nehir’in yaşadığı zorluk karşısında içe çekilmesinin sonuçları iş bulamamasıyla sınırlı değildir. Bu içe çekilme nedeniyle Nehir kendisini eskiden ona keyif veren aktivitelerden mahrum bıraktıkça daha da çökkün hisseder, yaşadığı isteksizlik artar. Artan isteksizlik artan eylemsizlikle devam eder. Böylece depresyonu besleyen bir kısır döngü ortaya çıkar, çökkün duygudurum artarak devam eder. Nehir’in katılmaya devam ettiği aktivitelerde de aynı keyfi alamadığını görüyoruz. Bu, depresyonda karşımıza çıkan tipik bir tablodur. Kişi sürdürdüğü aktiviteler sırasında içinde olduğu o ana odaklanmak yerine sürekli yaşamakta olduğu soruna odaklanır, bu konu her zaman ve her yerde zihninde dönmeye devam eder. Bu yüzden de keyif alabileceği aktivitelerden keyif alamaz hale gelir.
Nasıl davrandığımız nasıl hissettiğimiz üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.2
- Nehir’in keyif aldığı aktiviteleri bırakması,
- devam ettiklerinde de işle ilgili başarısızlıklarına odaklanması,
- keyif aldığı ve hayatı onun için anlamlı kılan davranışları çeşitlendirmemesi,
- sorununu çözmeye yönelik aktif bir baş etme stratejisinin olmayışı Nehir’in depresif duygudurumunu sürdürmektedir.
Tatsız bir hayat olayı yaşayan herkesin depresyon geliştirmemesi tam da bu yüzdendir. Zorlu hayat olayları karşısında etkili davranışları sürdürmeye devam eden kişilerde depresyon gelişmez.2 Bu onlar için çok büyük bir koruyucu faktördür.
Kişinin içe çekilmesiyle birlikte sergilediği davranışların çeşitliliğindeki azalma depresyonun sürmesine neden olurken, yeni sorunların da ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Ailevi sorunlar ve ilişki sorunları ortaya çıkmaya başlar, arkadaşlık ilişkileri sekteye uğrar, iş hayatının olumsuz etkilenmesi ekonomik sorunlara neden olur, kişi sonucunda yetkin ve başarılı hissedeceği işlere girişmediğinden özgüveni ve kendine verdiği değer ve saygı olumsuz etkilenir.
Depresyonun etkili tedavisi
Depresyon tedavisinde antidepresan kullanımı yaygın görülse de yapılan araştırmalar antidepresanların “beklenti etkisi”nin üzerinde fayda sağlamadığına işaret etmektedir. Beklenti etkisi, ilacı alan kişinin sorunlarındaki iyileşmenin ilacın içindeki etken maddeden dolayı değil, kişinin ilacın işe yarayacağına olan inancından dolayı gerçekleşmesidir.3 Ayrıca araştırmalar antidepresanların sağladığı kısıtlı faydanın geçici olduğunu, yani kişilerin ilacı bıraktıktan bir süre sonra şikayetlerinin geri geldiğini göstermektedir.4
Peki, depresyonun etkili tedavisi nasıl mümkündür? Araştırmalar bazı psikoterapi yaklaşımlarının, özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) yelpazesindeki terapi programlarının ilaç tedavilerine kıyasla daha fazla iyileşme sağladığını ve iyileşmenin kalıcı olduğunu göstermektedir.4,5,6 Bu terapiler arasında Davranış Etkinleştirme psikolojik sorunların etkili tedavisinde yol gösterici önemli tedavi kılavuzlarında depresyon için önerilen bilimsel destek almış terapiler arasındadır.7,8,9 Davranış etkinleştirmenin önemli özelliklerinden biri de farklı kültürlerde uygulanmasının uygun ve etkili olduğunun araçtırmalarca gösterilmiş olmasıdır.6,8
Kişiye özel olarak planlanan ve ortalama 12 ile 24 seans arası süren davranış etkinleştirme tedavisinde öncelikli amaç kişi için hayatı daha değerli ve anlamlı kılan hedefleri doğrultusunda sergileyebileceği davranışları çeşitlendirip onda yaşam doyumunu arttırmaktır. Bunun yanı sıra kişiyi daha önce zevk aldığı ya da zevk alabileceği yeni aktivitelere katılmasını sağlayarak onu tekrar yaşamdan keyif alır hale getirmektir. Bu iki hedef doğrultusunda kişinin davranış değişikliği depresyonu sürdüren kısır döngüyü kırar ve kişinin uzun vadede daha iyi hissetmesine olanak sağlar. Kişinin davranışlarında ortaya çıkan değişiklik onu gelecekte karşılaşabileceği olası olumsuz hayat olaylarına karşı daha dayanıklı kılar. Böylece depresyonun tekrar etme olasılığı azalır ve kalıcı bir iyilik hali sağlanmış olur.