DATEM Terapi Modeli

DATEM’de danışanlarımıza etkili bir terapi hizmeti vermek için tüm terapistlerimiz, Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’nun geliştirdiği, geçerli bir teorik çerçeveye ve bilimsel altyapıya sahip bir terapi modeli çerçevesinde çalışmaktadır. Terapistlerin DATEM terapi modeline uyumunu sağlamak ve danışanların terapiden faydalandıklarını doğrulamak amacıyla tüm terapi süreçleri Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’nun konsültasyonunda, yani danışmanlığında ilerler. 

Bireye özel terapi planlama ve uygulama 

DATEM terapi modeline göre etkili ve iyileştirici bir terapi uygulamak, danışanın sorunlarına yönelik kapsamlı, geçerli ve tutarlı bir vaka formülasyonu geliştirmekle mümkün olur.1 Vaka formülasyonu, davranış biliminin teorik kavramlarını kullanarak bir kişinin psikolojik sorunlarının neden ortaya çıktığını ve bugün nasıl sürdüğünü açıklar.2 Terapist, ilk iki seansta klinik değerlendirme yapar ve topladığı bilgilerle bir vaka formülasyonu geliştirir. Bu formülasyon danışanın sorunlarında iyileşme sağlayabilecek terapi yöntemlerinin seçilip uygulanmasına yön gösterir. Bu şekilde vaka formülasyonu doğrultusunda terapi bireye özel planlanır ve uygulanır. Doğru bir vaka formülasyonu geliştirmek için terapistin teorik kavramlara hakim olması ve doğru klinik değerlendirme yapması büyük önem taşır.  

Etkili terapi yöntemlerini belirleme ve kullanma 

DATEM terapi modeli, vaka formülasyonu doğrultusunda bireye özel tedavi planlarken klinik işlevsel analiz temelli tanılar üstü modüler yaklaşımı1 benimser. Bu yaklaşım çerçevesinde terapist; (1) danışanın sorunlarının işlevsel analizini yapar ve bunları sürdürücü özellikleriyle tanımlar, (2) terapi planlarken ve uygularken araştırmalarda iyileştirici etkisine yönelik bilimsel destek almış BDT yöntemlerini belirleyerek kullanır. Terapist danışanın ihtiyaçlarını, terapiden beklentilerini, terapide gösterdiği ilerlemeyi gözeterek bilimsel destek almış BDT protokollerinin yöntemlerini esnek bir şekilde kullanır. Terapi yöntemlerinin seçimine yönelik bu modüler yaklaşım, tedavi planlama ve uygulama için danışana göre bireyselleştirilmiş bir tedavi stratejisidir.3 

DATEM terapi modeli, psikolojik sorunları anlamada ve tedavi etmede gün geçtikçe kabul gören modern tanılar üstü yaklaşımla uyumludur.1 Tanılar üstü yaklaşım farklı psikolojik sorunları sürdüren ortak bilişsel ve davranışsal süreçler olduğunu kabul eder ve terapide bu ortak süreçlerle çalışmanın her tür sorunda iyilik hali ortaya çıkaracağını savunur.4,5 Bu açıdan bakıldığında danışanın aldığı tanı ya da tanılar ne olursa olsun, sorunlarını sürdüren mekanizmayı açıklayan bir vaka formülasyonu geliştirmek ve ortak sürdürücü süreçleri ele almak tanılar üstü bir yaklaşımla çalışmaktır. 

Terapi etkisi 

DATEM terapi modeli bilimsel yönteme sıkı sıkıya bağlı bir terapi yaklaşımı olduğu için danışanlarımızın terapiye verdiği cevap düzenli takip edilir. Bunun için periyodik olarak iyileşme değerlendirmesi yapılır ve ekibimiz tarafından hazırlanan doldurması kolay kısa ölçeklerden faydalanılır. Bu şekilde verilen terapilerin etkileri doğrulanır. 


Kaynaklar

  1.  Şalcıoğlu, E. (2022). Bilişsel ve davranışçı terapilerde vaka formülasyonu ve terapi planlama: Klinik davranış analizi yaklaşımı. Nobel Akademik Yayıncılık. 
  2. Eells, T. D. (2007). History and current status of psychotherapy case formulation. In T. D. Eells (Ed.), Handbook of psychotherapy case formulation (2nd ed., pp. 3–32). New York, NY: Guilford Press. 
  3. McHugh, R. K., Murray, H. W., & Barlow, D. H. (2009). Balancing fidelity and adaptation in the dissemination of empirically-supported treatments: The promise of transdiagnostic interventions. Behavior Research and Therapy, 47, 946-953. 
  4. Harvey, A., Watkins, E. R., Mansell, W. and Shafran, R. (2004). Cognitive Behavioural Processes across Psychological Disorders: A Transdiagnostic Approach to Research and Treatment. Oxford: Oxford University Press. 
  5. Nolen-Hoeksema, S., & Watkins, E.R. (2011). A heuristic for developing transdiagnostic models of psychopathology: Explaining multifinality and divergent trajectories. Perspectives of Psychological Science, 6(6), 589-609.